Fotomaç Gazetesi, kendine göre ilginç ve komik kulüp isimlerini derlemiş..
İnternet sitesinde haberleştirirken de, bu ilginç ve komik bulduğu kulüp isimlerini "İşte okurken gülmekten öleceğiniz, en komik takım isimleri…
Evet evet, hepsi de Türkiye'den" ifadelerini kullanmış.. Fotomaç'ın gülmekten ölecek kadar komik bulduğu takım isimlerinden bazıları Adana'dan.. Yeni İmamoğluspor… Adana Kiremithanespor… Mercimekspor… Fotomaç'ın adlarını komik bulduğu Adana takımları..
Fotomaç'a göre bu takımlarımızın adları çok komik.. Öyle olunca, bu takımlarımızın adını aldığı İmamoğlu ilçemizin, Kiremithane mahallemizin ve Mercimek beldemizin adları da komik olmuş oluyor.. Takımlarımızın adına değil de, Fotomaç zorlama haberine ve gazetecilik anlayışına ölesiye güldüm.. Ben normal yoldan güldüm ama, eminim ki, İmamoğlu, Kiremithane ve Mercimek sakinleri spor gazetesine başka yerleriyle gülmüşlerdir…
***
Adalet Yürüyüşünden muhteşem görüntüler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü'nde sona yaklaşırken katılım giderek artıyor.. Adalet herkese lazım anlayışını benimseyen her siyasi görüşten insan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne destek veriyor.. Hal böyle olunca, İstanbul'a kilometreler kala, katılımcıların sayısı da kilometreleri buluyor..
Doğrusu, Türk Bayrağı ile yürüyen ve bir kaç kilometrelik konvoy oluşturan binlerce kişinin bu görüntüsü, demokrasi v e adalet mücadelesinde muhteşem bir tablo oluşturuyor.. Toplumun adalet isteğinin bir göstergesi olarak karşımızda duruyor bu görüntüler..
Türkçü Turancı dünya görüşüne sahip birisi olarak, Adalet yürüşüyünü önemsiyorum.. Bir siyasi partinin Türk Milliyetçileri arasında adalet yürüyüşü ile ilgili polemik yaratmasına karşılık, Türkçülerin adalet arayışlarına destek verdiğini de görüyorum.. Siyasi partinin eleştirilerinin etkisinde kalan Türkçü sayısı yok denecek kadar az.. Çoğunluk adalet yürüyüşünü destikliyor..
Tabii, aynı zamanda ihtiyatlı da davranıyorlar..
Türkiye Cumhuriyetine kumpas kuranların, adalet yürüyüşünü sulandırma isteği içerisine girebileceklerini gözönünde tutarak, değerlendirmelerini ona göre yapıyorlar..
***
Öncelik Zehra bebek ve Türkmenler olmalıydı
Karabağ'da Zehra bebek, Telafer'de Türkmen gençler katledilirken, liberallerin, hümanistlerin, siyasal dincilerin sus pus olmasını anladık..
Ne de olsa katledilenler Tanrıdağı'nın çocuklarıydı.. Onları ilgilendirmiyordu.. Parmaklarını 4 çay, 2 gazoz gibi işaretlerle yormalarına gerek yoktu..
Lakin, Türk Milliyetçisi olarak tanınanların, Türk Milliyetçisi kurumların sessizliğine de demeli.. Türkün yüreğini, işte bu tür kurumların ve insanlarımızın sessizliği acıtıyor..
İnanın, Ermeninin topundan da, IŞİD'in kurşun ve palalarından da kat be kat fazla acı veriyor.. Türk Milliyetçisi kuruluşlarımızdan, büyüklerimizden Telafer'deki katledilen 200 Türkmen ve Karabağ'da 2 yaşında şehit edilen Zehra bebekle ilgili en küçük bir açıklama, tepki görememek üzüyor..
Adana'da yeri yanlış, katılımcıları eksik bir açıklama dışında, siz hiç Türkmenler için, Zehra bebek için feryat eden birini gördünüz mü?..
Tanrıdağı'nın çocukları dünyanın gözü önünde katledilirken, insanlanığını öldüğü, yüreklerin karardığı, gözlerin görmez, kulakların duymaz, parmakların hareket etmez olduğu şu günlerde, gönül, katledilen Telaferli Türkmen gençlerinin, Zehra bebeğin feryadını önce Adana'ya ardından Türkiye ve dünyaya duyurmak için haykıranları görmek istiyordu..
Ama, iç kavgalar, Tanrıdağı'nın çocuklarının katliama uğramasından daha önemli oldu.. İş tartışmalarla ilgili isyanlar, Karabağ'da, Telafer'de yaşanan katliamlarının önüne geçti… Oysa, şu meşum günlerde öncelik, şiir kavgası lider değil, Karabağ ve Telafer olmalıydı..
Türk Milliyetçililğinin önceliği Zehra bebek ve Türkmen gençler olmalıydı...