MHP lideri Devlet Bahçeli'nin bir sözü var, "Ülkücüden Fetöcü olmaz" diye..
Aslında, doğru bir söz..
Ülkücülerin fikirsel anlamda kutupları, yolundan gittikleri kişilerin arasında Fetullah Gülen ve benzeri tiplerin olmaması gerekiyor..
MHP'li Ülkücülerin fikri dünyasını etkileyenler belli:
Ziya Gökalp, Osman Yüksel Serdengeçti, Seyyit Ahmet Arvasi ve bir kaç kişi daha var..
Bunlara belki bir de Necip Fazıl Kısakürek'i eklemek mümkün..
Türkçülerin kutupları ise Ziya Gökalp, Atsız, Yusuf Akçura, Mustafa Kamal Atatürk, Ahmet Ağaoğlu, Sultan Galiyev, Necdet Sançar, Reha Oğuz Türkkan gibi fikir ve düşünce insanlarıdır..
Mutlaka başka adlar da vardır ama, Türkçüler için Atsız, Atatürk yolbaşçıdır..
Diğer isimler, fikirlerin beslendiği kişiliklerdir..
MHP'li ülkücülerde, geçmişte Ziya Gökalp ve Atsız'ın da ağırlığı olsa da, artık o ağırlıktan süs etmek pek olası değil..
MHP giderek Türkçülük ve Türk Ülkücüsünden, dini yönü ağır basan Türk İslam Ülküsüne evrildi..
Böyle olunca, geçmişte Türkeş'in sözünü emir kabul eden MHP'li ülkücülerde başka başka isimleri kutup gören kişiler az da olsa çıkmaya başladı..
Gerçi o tür kişilerin çoğunluğu, Muhsin Yazıcıoğlu ekibinin ayrılması sırasında MHP'den kopmuşlardı..
Bir kısmını bugün hala BBP çatısı altında görmek mümkün..
Bir kısmı ise oradan da kopup, AKP, Saadet, İP hatta Demokrat Parti gibi sulara yelken açtılar..
Bu yönüyle bakınca, Bahçeli'nin söylediği doğru..
MHP'deki ülkücülerin cemaatçi olması mümkün değil..
Yani, Ülkücüden cemaatçi, günü moda deyimiyle Fetöcü çıkmaz..
Eşyanın tabiatına aykırı..
Ama, Ülkücü görünümlü cemaatçi olabilir mi?..
İşte o olabilir..
Kendine MHP'li Ülkücülerin oy verdiğini unutup, "Ben Fetullah Gülen'in milletvekiliyim" diyenlerin çıkma olasılığı çok yüksektir mesela..
Ya da, başka partilerden aday olduktan sonra bir kez de MHP'de şansını deneyip belediye başkanı olan, ülkücü görüntülü cemaatçi bir siyasetçiye rastlayabiliriz..
Başkan olduğunda, cemaatin gazetesine ilanlar yağdıranlar görmek de olası..
Yurtdışı seyahatlerinde otobüs duraklarında çarşaf gibi cemaat gazetesini açarak sözde okuyan ve aslında o gazetenin reklam yıldızı olan siyasetçileri görmek de mümkündür..
Şimdi adama sorsanız, ben o ilanları Ortadoğu gazetesi sandığımdan vermiştim de diyebilirler..
"Durakta elime tutuşturulan gazeteyi Ortadoğu sanmıştım" diyen de çıkabilir…
İşte böyle davrananları görürseniz kesinlikle emin olun ki; Ülkücü değil, Ülkücü görünümlü cemaatçi bir kişiyle karşı karşıyasınız!…
****************
Kadroya geçen gazeteci var mı?
Biliyorsunuz, belediyelerde taşeronlarda çalışanların bir bölümü belediyelerin bünyesinde ve şirketlerinde kadroya alındı..
Bir kısmı ise, güvenlik soruşturmasına takılarak, hazır işlerinden de oldu..
MHP ve CHP il başkanları, şimdi bu kişilerin yeniden işlerine kavuşmaları için çaba harcıyorlar..
Kadroya alınan taşeron işçileriyle ilgili ilginç bir iddia ortalıkta dolaşmaya başladı..
İlçe belediyelerinde kadroya alınanlar arasında bir iki gazeteci de varmış..
Yani bu maharetli arkadaşlar hem taşeronlarda çalışıyorlarmış, hem de gazete çıkarıyorlarmış..
Belediyeden hem işçi maaşı hem abone, ilan, göbek sayfa geliri elde ediyorlarmış..
Şimdi, bu işi belediyenin kadrolu elemanı olarak işlerini yürütmeye başlamışlar..
İddiaya göre, mesela bir ilçe belediyesi, kadroya aldığı gazeteciye hem eleman olarak maaş; hem de çıkardığı gazeteye abone, ilan ve göbek sayfa parası ödeyecekmiş..
Sular bir durulsun, kadroyu kapan gazeteciler de, onlara kadro veren belediyeler de ortaya çıkar..
*************
AKP'nin oyları Saadet'e gitmeyecek
Abdullah Gül'ün etrafında birleşmeyi planlayan Hayır Cephesi, İP'in MHP tabanından oy alamayacağının anlaşılması üzerine bu kez bütün gücüyle Saadeet Partisi'ni parlatmaya çalışıyor..
Öyye ya, AKP ve Saadet Partisi'nin tabanı aynı. AKP'den kaçan oylar Saadet Partisi'ne gider, böyelilikle Hayır Cephesinin 2019'daki Abdullah Gül'lü planı işler..
Onlar öyle sandılar ve o yüzden, hem parti olarak hem gazete ve televizyonlarıyla sürekli Saadet Partisi'ni ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu parlatmaya çalışıyorlar..
Bir zamanlar Meral Akşener ve İP'e yaptıkları övgüleri bugün Saadet Partisi ve Temeil Karamollaoğlu'na yapıyorlar…
Yanıldıklarını yakında anlayacaklar..
Zira, aynı tabandan gelseler de, partisinin örgütlerinden ve bakanlarından memnun olmayan AKP'lilerin gideceği adres Saaddet Partisi olmayacak..
Dış politikadaki gelişmeler, Bahçeli'nin iç siyasetteki tutumu AKP tabanın giderek MHP'ye yaklaştırdı..
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'a oy verecek AKP'lilerden genel ve yerel seçimlerde partisine oy vermeyeceklerin tercihi MHP olacak..
Hayır Cephesi de tıpkı Meral Akşener ve İP'de olduğu gibi Saadet Partisi ve Temel Karamollaoğlu'na düzdükleri övgülerle kalacak..