Cahil insan ile uğraşmak kadar zor bir şey yok Dünyada desem bana hak vereceksiniz biliyorum.
Cehalet işte ne yapacaksın!
Pazar günü ülke seçimlere gidiyor. Geleceğimizi belirleyecek bir oylama için sandık başına gideceğiz.
İnsanların siyasi tercihlerine her zaman saygı duymuşumdur. Siyasi tercihlerinin zamana göre de değişmesini kabul ederim ve saygı duyarım. Lakin saygı duymadığım bir şey var ise o da cehalet nedeniyle insanların siyaset yapanların peşinden gitmeleridir. Her şeyi cahilliği nedeniyle kabullenmesidir.
Bunu bir türlü kabullenemedim ve sanırım bundan sonra da kabullenemeyeceğim.
Cebine giren üç kuruş para için menfaati uğruna cehaletin de arkasına sığınarak kim nereye yönlendirir ise oraya giden tiplerin ne yazık ki varlığını 2018 Türkiye’sinde görüyoruz, yaşıyoruz.
Bayramda böylesine bir cehalet örneğini ve cahil insanları yıllar önce bıraktığımız yerde sayan insan tiplerini yeniden görme fırsatını yakaladım! Keşke de o fırsatı yakamamış olsaydım!
30 yıl öncesinden tanıdığım ucuz siyasetin merkezindeki bu cahil siyasetçiler ile maalesef aynı ortamda bulunmak durumunda kaldım. Sabırla dinledim. Savunduklarını, söylediklerini, söylemek istediklerini sabırla dinleyerek 30 yıl sonrasında geldiği noktanın ne olduğunu öğrenmek istedim.
Maalesef bıraktığım gibiydiler! Nokta kadar menfaat adına virgül kadar eğilen tip olduklarını bir kez daha kanıtladılar.
Yakınlarını işe girdirip ceplerine giren üç-beş kuruşun hesabı ile birilerinin davulunu boğazına asarak tokmağı da o birilerine vererek caddelerde dolaşan cehaletin merkezindeki bu isimleri dinleyince Kozan’ın, Adana’nın neden bu kadar sahipsiz olduğunu bir kez daha iyi anladım.
Ve bu cahil takımına bir tek söz söyledim.
‘Hak ettiğiniz gibi yönetiliyorsunuz’
Bu yaşadığım gelişmeyi sizlerle şunun için paylaştım.
24 Haziran’da sandığa gideceğiz. Maalesef diyorum bu cahillerin tercihi ile, menfaatleri nedeniyle hiçbir şeyi umursamayan bu siyasetin döküntü kısmında yer alan isimlerle aynı ülkenin kaderini belirleyeceğiz!
Yapacak bir şey yok…
Aldığı bir Ramazan kolisini, yakın akrabasından bir tanesinin işe alınmasını, evinin önüne asfalt dökülmesini kar sanan bu tip insanları ben 30 yıl önce geride bırakmıştım. Bugün aynı tiplerin hatta aile olarak genişleyerek aynı yerde saydıklarını görünce 24 Haziran seçimlerinin önemini bir kez daha anlamış oldum.
Sözün özü, cahillik ile siyaset yan yana durmuyor, durmaması gerekiyor.
Maalesef ülkemizde tam da merkezde duruyor bu iki kelime…
Allah sonumuzu hayırlı etsin inşallah.
Bu olumsuzluğu yaşayınca aklımdan şunlar da geçti. Onu da sizlerle paylaşarak bugünkü yazıma nokta koymak istiyorum.
‘İyi ki Cenab-ı Allah bunlara tırnak vermiyor. Bir de verse, Allah bilir sonumuz ne olur?’