1975’lı yıllarda Rahmetli Babam elime boş bidonu tutuşturur, Kozan Kaymakamlığı’nın verdiği ‘benzin, mazot’ fişi ile MOBİL Petrol’ün yolunu tutardım.
Bidonları sıraya koyar, fişi uzatır, pompadan benzini bidona doldururdum. Rahmetli Babam ise araçla gelip araca yüklerdi.
Günlük 25 litre akaryakıt alma hakkımız vardı.
Bir litre fazlasını alamazdık.
Kadirli Caddesi üzerindeki Eski Hastane olan bugünkü Kız Meslek Lisesi’nin karşısındaki tanzim satış bürosunu Kozan Belediyesi işletirdi.
Karaborsa olan Pirinç, Şeker, Yağ gibi temel maddeleri oradan 5 kiloluk poşetlerde alırdık. Ucuz ve bulunmayan temel maddeleri bu şekilde tüketirdik.
Sayın Cumhurbaşkanının tanzim satış konusundaki talimatlarının ardından oluşturulan belediye tanzim satış merkezlerindeki kuyrukları, iki kilodan fazla meyve ve sebze alamamayı görünce aklıma 1975’li yıllar geldi…
Çağ atladık ve 2019’a geldik…
Milenyum çağı…
Döndük eskiye…
Sanki eski daha güzeldi diyesim geliyor şimdileri görünce…
x
SİYASİ AHLAK
Toplumun genel ahlak kuralları değişince siyasetin de çivisi çıktı. Siyasi ahlak ne yazık ki rafa kaldırıldı.
Kim gelir, siyasi ahlakı tekrar raftan indirir bilemem ama inmesi de gerekiyor.
Siyasi partiler kanununu değiştirmek için hiçbir lider kararlı durmuyor ve yanaşmıyor.
Neden?
İşlerine geliyor…
Eğer bu kanun değişir ise liderliklerine ‘Zeval’ gelecek. Ellerinden ‘İmparatorlukları’ kayıp gidecek.
Asıp, kesemeyecekler.
İstediklerini istedikleri yere getirip, istediklerini alaşağı edemeyecekler…
Bunun içinde siyasi ahlak rafa kaldırıldı.
Adana’da son dönemlerde yaşanan partiler arasındaki transferlere bakacak olursanız siyasi ahlakın kalmadığını görürsünüz.
Kozan’da Kazım Özgan Ak Parti’den aday yapılmıyor. Saadet Partisi’nden aday oluyor.
Aladağ’da Halil Şahan Ak Parti’den aday yapılmıyor. İYİ Parti’den aday oluyor.
Karataş Belediye Başkanı CHP’den aday yapılmıyor. Hüseyin Sözlü’ye destek vereceğini açıklıyor.
Sarıçam’da, Çukurova’da bu gibi yaşanmış örnekleri daha sayabiliriz…
DSP’ye gidenleri de dâhil etmek koşulu ile…
Bunun adı siyasi ahlaksızlık diye nitelendirilirdi yıllar öncesinde. Hatta ‘Fırıldak Kubi’ diye isim de takılmıştı…
Maalesef diyorum, eski günleri arar olduk…