Siyaset yapanlar, siyasetle uğraşanlar veya siyasete uzaktan yakından bağ kurup aktif olarak içinde yer alanlar ‘Adana kimsesiz, yatırımlardan faydalanamıyor’ diyerek başlayan cümleler kurarak iktidarı özellikle eleştiriyorlar.
İktidar ise bu eleştirilere rakamlar ile yanıt veriyor. Bu arada verilen rakamların da alt yapısı var elbette. Gözle görülür hizmetlerin geldiği Adana’da hiç yatırımın olmadığını söylemek sanırım aklımızla alay etmek anlamına gelir.
Geçen hafta içinde Kozan’da Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili’nin annesini kaybetmesi nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer cenazeye katılmak için şehrimize geldi. Daha sonra da Adana Valiliği’ni ziyaret ederek burada önemli açıklamalarda bulundu.
Adana’da merkez ve ilçelerde 2 bilim sanat merkezinin bulunduğuna işaret eden Bakan Özer, kente 8 bilim sanat merkezi kurma kararı aldıklarının müjdesini verdi. 2 tane olan özel eğitim anaokulu sayısını da 10 adet artırıp 12’ye çıkaracaklarmış. Milli Eğitim Bakanlığı uhdesindeki alanlarda 1 milyar liranın üzerinde yatırım hizmeti sürüyor bu arada. Seyhan ve Yüreğir’de ağırlıklı olmak üzer 5 yeni ilkokul yapma kararı alınmış.
Kozan Öğretmenevi’nin ödenekleri gönderilmiş.
Eğitimde kalitenin artması adına gayret içinde olan Hükümet, sadece Milli Eğitim Bakanlığı’da değil diğer tüm bakanlıkların çalışma alanlarıyla ilgili kente yatırım getirmeyi de sürdürüyorlar. Yani öyle siyasetçilerin sürekli dillerine doladıkları gibi bu şehir sahipsiz değil.
Hükümetin biraz da yerel yönetimlerin ellerini güçlendirmesi gerekiyor. Yakın tarihte olur mu bilmem ama belediyelerin borçlarını sıfırlama gibi bir çalışma yapılır ise yerel yönetimler çok rahatlarlar. Devletten gelen paylardaki kesintiler ortaya çıkınca belediyeler adeta budanmış gibi oluyorlar. Yerelde hizmet getiremez duruma düşüyorlar.
Adana’nın eğitimine, tarımına, sanayisine ve turizmine yapılacak olan yatırımlar bu şehri ayağa kaldıran dinamikler olur. Erken genel seçimlerin konuşulduğu şu günlerde tüm siyasi partiler sahaya çıktılar. Halk ile bütünleşiyorlar. Geçim derdinin verdiği sıkıntıdan dolayı bunalan insanlar hükümetin yatırımlarını da çok konuşmuyor aslında. Hiç de umurlarında değil gibi davranıyorlar.
Çünkü okullar açıldı, çocuklar okullarına gidecekler. Masraflar arttı, ürettiği ürün para etmiyor. Her gün gelen zamların altında ezilen insanlar Hükümetin getirdiği hizmetleri konuşmuyor bu arada. Konuşulan sadece geçim sıkıntısı…
Bütün bu olumsuzluğa rağmen Hükümetin yatırım adına kente önemli hizmetler getirdiğini de Sayın Milli Eğitim Bakanı gibi bakanların şehrimize ziyaretleri sırasında öğreniyoruz.
Ve bu hizmetlere ‘yetmek ama evet’ diyoruz. Daha çoğunu istemek de bizim hakkımız. Hizmeti getirecek olan Hükümetin de bütçesine göre hizmet getirmesi en doğal hakkı…
Acımasız siyaseti bırakıp güzellikleri de görmekte yarar var diyorum. Çünkü güzellikleri görmez isek içimizi dışımızı kötülükler kaplar. Bu da bize mutluluk getirmez.
Daha güzel günlere kavuşmak dileğiyle…