Bayram; biz Müslümanlar için kutsal bir hediyedir.
Çünkü Bayramda; sevinç ve ferahlık vardır. İnananlar için böyle ama inanmayanlarda bu tadı tatmayı Mevla’m nasip etsin.
Kimileri bayramlar için şöyle böyle dese de bayramlar, Şeker tadında bir bayramdır. Çocukların bayramda olan sevinci. Hani hep deriz ya bayramlık ayakkabısını yastığının altına koyup ta sabahlayan çocuklar var ya, belki dün de siz öyle yapmışsınızdır. Acaba dün bunu yaşayan ve anlatanların çocukları bugün bayramı nasıl kutluyor dersiniz?
Gelin bu bayramda; Bayramı tatil olarak değil de, akraba ziyaretleri, sılai rahimle geçirelim.
Bayram geldi fırsat bu fırsat tatil yapalım demeyelim. Öyle bir bayram yapalım eş, dost ve akrabalarla ki; hani biz diyoruz ya nerde o eski bayramlar. Biz bu bayramda öyle bir bayram yapalım ki, bizden sonrakilerde bizim için nerde o bayramlar desin.
Bu bayramda mazlumun yaralarını saralım. Zorbalara yanlışı gösterelim.
Ben, sen, o hepimiz günleri bayramlaşarak geçirelim.
Dini konularda bir çalışma yapan emek sarf eden Adana müftümüz Hasan Çınar Diyor ki;
Satın aldığımız kurbanlığı bayram gününe kadar satıcının yanında emanet olarak bıraktık. Kapora da verdik. Fakat bayram gelmeden kurbanlığımız öldü. Parasını bizim ödememiz gerekir mi?
Satın alma işlemi tamamlanmıştır. Satıcının yanında emanet olarak bırakılmıştır. Emanetin hükmü farklıdır. Kurbanlık ölmüştür.
Eğer, satıcı emanetin emniyetini sağlamış, ihmal veya kusuru da olmamışsa kurbanlığı alanlar parasının tamamını satıcıya ödeyeceklerdir.
Eğer, emanet kurbanlığın ölmesinde, satıcının kasıt, ihmal veya kusuru bulunsa o zaman satıcı tazmin eder ve aldığı parayı da, kaporayı da iade eder.
Ölen kurbanlığın sahibi veya sahipleri her iki halde de (yani ister satıcı, ister alıcı parayı ödesin) ; zenginse yenisini alıp keser, fakirse yenisini alması gerekmez.
Kurban bayramında kesmek üzere satın aldığım hayvan kesmeden önce öldü. Ne yapmam gerekir?
Eğer ekonomik durumunuz iyi ve kurban kesmek size vacip ise yeniden bir kurbanlık satın alır ve kurban bayramında kesersiniz.
Çünkü zengine vacip olan kurban ibadeti eda edilmemiştir. Vücubiyet üzerinden düşmemiştir. Eğer fakir iseniz, yeni bir kurbanlık alıp kesmeniz gerekmez. Aslında fakir birisi kendisine vacip olmayan bu ibadeti kurbanlık satın almakla kendisine vacip kılmıştır. Ancak satın aldığı kurban ölürse, bu durumda kendisinden vücubiyet sorumluluğu düşer. Böylece fakirin tekrar kurbanlık alıp kesmesi gerekmez.
Kurbanlık hayvanım kayboldu. Ne yapmam gerekir?
Zengin bir kimsenin satın aldığı kurbanlık kaybolsa veya çalınsa, yerine yenisini alıp kestikten sonra ( ki kendisine kurban kesmek vaciptir. Kurbanlığın kaybolması gibi durumlar kurban kesme sorumluluğunu düşürmez. ) ilk alınan kurbanlık bulunsa onu da kesmesi gerekmez. Çünkü kurbanı kesmekle, vücubiyet zenginin uhdesinden ve mükellefiyetinden düşmüştür.
Fakat kişi fakir ise, satın aldığı kurbanlığı kaybolursa, zengin gibi yenisini alması gerekmez. Çünkü ona kurban kesmek vacip değildir. İlk aldığı kurban bayram günlerinde bulunursa onu kesmesi gerekir.
Zilhiccenin ilk dokuz gününde oruç tutmak gerekir mi?
Zilhicce’nin evvelinden dokuz gün yani kurban bayramından önceki dokuz gün oruç tutmak müstehaptır. Bu dokuz günün aralıksız hepsi tutulabileceği gibi ara verilerek bir kısmı da tutulabilir. Özellikle *Arife* günü oruç tutmak çok sevaptır.
Yalnız hacda olanlar için *Terviye* ve *Arefe* günleri (yani Zilhicce’nin 8. ve 9. günleri) bu meşakkatli ibadeti yerine getirmede halsizlik ve acziyet meydana gelecekse oruç tutmaları mekruhtur.
Kurbanlığı keserken en fazla nelere dikkat etmeliyiz? Kurban kesimi, bayram namazı kılındıktan sonra başlar.
Besmele okumalıyız. Besmelenin iki şekli vardır
بسم الله الرحمن الرحيم .
Bismillâhirrahmânirrahîm
بسم الله الله اكبر .
Bismillâhi Allâh-u Ekber
Hayvan kesiminde bu ikinci kısım okunur.
Zaruri bir durum yoksa kesim esnasında hayvanlar birbirlerini görmeseler iyi olur.
Kesme fiilini hayvanı kıbleye çevirerek hemen yapmalıyız. Hayvana eziyet etmeden keskin bıçakla işin ehli tarafından kesilmelidir.
Kesim usulüne dikkat etmeliyiz. Hayvanın yemek, nefes borularını ve iki atardamardan en az birini beraber kesmeliyiz. Yani normal hayvan kesiminde dikkat ettiklerimize kurbanlık hayvan kesiyorken de dikkat etmeliyiz. Aralarında kesim farkı yoktur. O esnada hayvanların omuriliğini kesmemeliyiz.
Hayvan tamamen ölmeden başını vücudundan ayırmamalıyız. Can tamamen çıkmalıdır.
Mukim birisi seferi mesafede bir yerde vekâlet yoluyla vacip kurbanı kesmesi caiz midir?
Bayram günü seferde olan birisi, kurbanını burada kesmiş olsa ve bayramın üçüncü gününde mukim olsa yani kendi evine dönse tekrar kurban kesmesi gerekir mi?
Evet, caizdir. Çünkü burada önemli olan kurbanın kesildiği yer değil, kurban kesen mükellefin mukim mi yoksa misafir mi olduğudur. Bundan dolayı mukim birisi vekâlet yoluyla Türkiye’de ve ülke dışında kurbanını kestirmesi caizdir.
Hayır, gerekmez. Bayram günlerinde misafirlikte olan birisi kurbanını burada kesmişse, mukim olduğu zaman tekrar kurban kesmesi gerekmez.
Selam ve dua ile.