dareci yanında çalışanı etkilemeli, motive etmeli ,
İşlere ise yön vermelidir.
Hatta,
İşin daha iyi yapılması için gelen öneri ve tekliflere açık olmalı.
Kabiliyetli insan her yerde olduğu gibi idareciliğindede bunu ortaya çıkarıyor.
Bazen insan bende böyle düşünüyordum der.
Düşünmede olan , söylenmeyen bir fikir ne kadar güzel olsa da , icraata geçmediği için kıymeti yoktur.
Dinamik olan kazanırken , Pasif olan ise kaybedendir.
Dürüstlük hiç kimsenin kaybetmiyecegi bir haslet olmalıdır.
Bu sayede kişi ve kişiler
İnsanların itimatını kazanır.
İnsanları sevmeli idareciler.
Sevgi olmadan bir işi yapmak zordur.
Kişiler arasında
Sevgi ve saygı varsa başarı oluyor.
Eshab-ı kiramın başarısının sebebi, birbirlerini sevmeleri idi.
Sevginin yanında Merhametde olmalı.
Merhamet,
Göreninde , göstereninde kalbini ısıtır.
Annenin evladı üzerinde titreyip şefkatle bağrına basmasında merhamet duygusu vardır.
Hayvanların yavrularına olan düşkünlüğünde merhamet duygusu vardır.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen, Peygamber Efendimiz (sav) de ,
Belki insanlığın hasret kaldığı merhameti, sadece insanlara değil, hayvanlara, bitkilere, canlı cansız her şeye karşı göstermiş ve “Merhamet etmeyene, merhamet edilmez.” buyurarak herkesin şefkat ve merhamete muhtaç olduğunu, merhamet arayanların öncelikle kendilerinin merhametli olmaları gerektiğini hatırlatmıştır.
Akabinde ise,
Kişi , kendini üstün görerek kibirlenmemeli.
Kibir ,
Büyüklenme nasıl kötü bir alışkanlık ve hastalık ise, Kendisini dili ve hali ile sevdiren Güler yüzlü , tatlı dilli olmada ne güzel bir haslettir.
Güler yüzlü, tatlı dilli, sabırlı olanlar kazananlardır.
Bu yazıları idarecilerimiz okuyup kendilerine düşen hisseyi almalı