Uçan kuşlara bir bakalım.
Ne ekiyorlar, ne biçiyorlar.
Onların rızkına kefil olan Rabbimiz,
Bizi mi ihmal edecek sanırsın!
Yeter ki biz istemeyi bilelim.
İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme!
Rahman: (c.c), “Ben kırık kalplerdeyim” buyurmadı mı?
O halde ne diye üzülüyoruz.
“Derdim var” diyoruz,
Ama
Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; bunu bilmemiz lazım.
Dert sadece sende yok ki,
Şunu bilelim ki;
Sendeki derdi nimet sayanlar da var.
Umudumuzu yikmayalim Hz , Yusuf’u hatırlayalım,
Dert nerede ise deva oraya gider.
Yoksulluk nerede ise nimet oraya gider.
Soru nerede ise cevap oraya verilir.
Gemi nerede ise su oradadır.
Suyu ara, susuzluğu elde et de sular alttan da yerden de fışkırmaya başlasın.
Dünya malı Allah’ın tebessümüdür: ona bak!
Irmağa deniz, denize okyanus sığmaz.
Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, tozu kovmaktır.
Allah tozunu alıyor diye, niye kederlenirsin …(Mevlana)
*
Geçmişte kılamadığım farz ve vacib namazlarımı kaza etmek istiyorum. Nafile Namazları ,Sünnet Namazları terk edebilir miyim?
Namaz ya unutarak veya uyuyarak kılınmaz. Ve bu namazın kazası lazım gelir. Tembellikten kılınamayan namazlar da bunlara kıyasen kaza edilir.
Sünnet Namazların kazası olmaz. Ama başlanıp bozulan sünnetlerin de kazası farz ve vacib namazlarınki gibi kaza edilir. Sabah Namazı kılınamamışsa,o günün öğlen namazından önce kaza edilecekse(kerahat vakti dışında) sünneti de kaza edilir. Nafile Namazlar 3 kısma ayrılır:
1-Mukayyed Nafileler;farzlara bağlı olup,önünde ve sonunda kılınan müekked ve gayr i müekked sünnetlerdir,(kaza için terk edilmez)
2-Muvakkat Nafileler;vakitlidirler. Kuşluk Namazı,Teheccüd Namazı vb. (Kaza için terk edilmez)
3-Mutlak Nafileler;kadir gecesi 10 rekat veya 20 rekat namaz kılmak gibi. (Kazası olan kazasını kılsın.Yani kazalarına öncelik tanımalıdır.)
Sonuç:ilk iki maddede kazalar için nafileler terk edilmemelidir.Üçüncü maddeyi ise kazası olan kazayı tercih etmelidir.
*
Nişanlı kimseler nikahlı gibi davranabilirler mi?
Hayır, nikahlı gibi hareket edemezler. Nişan evlenmeye karar vermiş iki kişinin sözleşmesidir. Nikahlı kimseler için caiz olan bir durum nişanlı için caiz olmaz. Nişanlılar, nikah akdi ile ancak birbirlerine helal olurlar. Nikah akdi olmayınca şahıslar birbirlerine yabancıdırlar. Nice nişanlılar nişanı bozmuş, mağduriyetler yaşanmıştır. Bunlar hayatın gerçekleridir.
Dini nikah evliliğin bütün sorumluluğunu eşler üzerine yükler ve mesul tutar. Olumsuz bir durumda, erkek boşamadığında kızımız bir başkasıyla evlenemez. Biz resmi nikah kıyılmadan dini nikahı tavsiye etmiyoruz.
Bu konuda ebeveynler de mesuldür.
Bundan dolayı nişanlılar konunun ciddiyetini bilmeli ve İslamın yasakladığı şeyleri yapmamalıdırlar.
(Kyk Hasan Çınar)
*
Nikah akdi yapılıyorken 200 gr. Altın mehir olarak kararlaştırıldı. Kocam 100 gr. mehri peşin olarak verdi. Bunun zekatını üç yıldır veriyorum. Fakat 100 gr. mehir alacağımın zekatını verecek miyim?
Allah (cc.) mehri, kadının hakkı olarak kesinleştirmiştir. Nikah akdi esnasında mehr-i müsemma olarak (belirlenmiş mehir) 200 gr. mehir hakkınız kesinleşmiştir. Mehr-i muaccel olarak (peşin mehir) aldığınız 100gr. altın nisaba ulaştığı için zekatını her yıl vermelisiniz. (Nisab; 80.18 gr. altın birikince zekatını vermek farzdır.) Zaten şu ana kadar vermişsiniz. Geriye kalan mehr-i müeccel olan (ilerde verilmek üzere, peşin olmayan) 100 gr. altının zekatını, aldığınız zamandan itibaren üzerinden bir kameri yıl (354 gün) geçtikten sonra verirsiniz. Bu, ilerde verilecek olan 100 gr. altının geçen yıllara ait zekatını vermeniz gerekmez.
Önceki , peşin alınan ve yıllardır zekatını verdiğiniz 100 gr. altın elinizde mevcut ise yıllar sonra aldığınız diğer 100 gr. mehri ona eklersiniz. Sonra aldığınızın geçmiş zekatlarını vermezsiniz. Fakat elde nisab miktarı altına sahib olduğunuz için son alınan da ona eklenir. Ayrıca üzerinden bir yıl geçmesi gerekmez.
Eğer elinizdeki harcanmış olsaydı o zaman son aldığınızın üzerinden de bir yıl geçmesi gerekirdi.
*
Kur'an ayetleri yüklenmiş telefonla tuvalete girilebilir mi?
Evet, bu tür telefonlarla tuvalete girmek caizdir. Telefon bir alettir. Kendisine Kur'an yüklenmiş telefon, mushaf hükmünde değildir.
Ama yüzük, kolye vb. üzerinde Allah (cc) ismi gibi mukaddes kelimeler yazılıysa bunlarla tuvalete girmek mekruhtur. Bu tür nesneler şahsın üzerinde görünür olmayıp bunlarla tuvalete girmek caiz ise de söz konusu nesnelerle girmemek en uygun olan davranıştır.
Kalın Sağlıcakla