Kitabımız Kur’anı Kerim be biz.
Evet, Kur’anı ne kadar biliyor ve anlıyoruz?
Dünün, Bugünün ve yarınımızın, dünyamızın ve ahretimizin inşa edici gücü, rehberi Kur’anı Kerimdir.
Kur’ân’ın hayatla buluştuğu, anlaşılır ve yaşanılır hale geldiği yer Peygamberimizin sünnetidir.
Kur’anı Anlamak için Peygamberi ve sünnetini tanımak lazım.
Kur’ân-ı Kerim, bize Allah’a imanla birlikte Peygamberimize imanı da emreder. Allah’a itaatin hemen ardından Peygamberimize itaati de ister.
Kur’ân, onun örnekliğinde yaşanan bir hayat modeline dönüştürülmüştür. Kur’ân’ın aydınlığında, Efendimizin eşsiz önderliğinde hayatlarını tanzim edenler, istikametlerini asla kaybetmeyeceklerdir.
Kur’ân, iyiliği emredip kötülüğe karşı çıkmayı, hak ve hakikati savunmayı, güvenilir olmayı, hâsılı ahlak ile yücelmeyi emretmiştir.
Bu erdemleri yaşayarak nasıl iyi bir mümin olunabileceği konusunda ise Peygamberimiz hepimize örnek olmuştur.
Tarih şahittir ki; bizler, Kur’ân-ı Kerim’in huzur veren mesajlarını, Peygamberimizin sünnetini doğru anlayıp yaşayarak insanlığa örnek, aziz bir ümmet olduk. Ancak ne zaman ki bu bağlılık ve muhabbetimizi davranışlarımıza yansıtamaz hale geldik, Kur’ân’ın ve Peygamberimizin bizden istediği ilim, irfan, azim ve gayretten uzaklaştık, işte o zaman gücümüzü kaybettik, zayıfladık ve cehalet bataklığına saplandık.
Bugün yaşadığımız acı ve sıkıntılardan kurtulup yeniden insanlığa medeniyet takdim eden bir ümmet olabilmemizin tek bir yolu vardır.
Bu yol, Yüce Kur’ân’a ve sünnete sımsıkı sarılmaktır.
Dinimizi doğru öğrenme ve yaşama konusunda bu iki kaynaktan taviz vermemektir.
Kur’ân ve sünnetin arasına mesafe koymaya, bu en mukaddes değerlerimizi istismar ederek güç ve çıkar devşirmeye çalışanlara karşı uyanık olmaktır.
Allah’ın son Kitabıyla, Resûlün nezih sünnetiyle hayata bakan, dinine ve milletine vefa ile bağlanan nesiller yetiştirmektir.
Yavrularımızı Kur’ân ve sünnetten beslenen iman şuuruyla, ibadet sevgisiyle ve ahlak bilinciyle yetiştirmek, hepimizin vazifesidir.
Ve vazifesi olmalıdır.
Onların iyi birer insan, örnek birer mümin olması hepimizin gayesidir.
Onun için, Kur’anı hem biz öğreneceğiz; hemde evladımıza öğreteceğiz.
BİR SÖZ
“Canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim.
Allah’ın seçkin Peygamberi Muhammet Mustafa’nın (sav) yolunun toprağıyım.
Kim benden başka bir söz nakladerse, o sözden de bizarım, onu söyleyenden de .” (Mevlana-Rubai)