Nazar sözlükte “Bakmak, görmek; düşünmek” anlamındadır. Nazar kelimesi Türkçe’de ise “beğenilen bir şeye kıskançlıkla bakmak ve zarar verecek şekilde onu etkilemek” manasında nazar etmek (göz değmek), Arapçada ise nazra (isâbetü’l-ayn) şeklinde kullanılır.
Nazar kavramı, daha çok kıskançlık duygusunun eşlik ettiği zarar verici etkiye sahip göz ve bakışla ilişkilendirilse de herhangi bir canlı yahut objeye yönelik hayranlık ve övgü sözleri de etkisi açısından nazar kapsamında görülmüştür.
Nazar, göz değmesi. İslâm dininde nazarın varlığı kabul edilmiştir, Gözü değen ve kendisine göz değmesinin zarar verdiği kimselere ait yapılacak işlemden bahsedilmektedir:
“Gözü değene (ain) abdest alması emredilir, onun abdest suyu alınır, bununla göz değmesine uğrayan (main) yıkanırdı.(Ebu Davud)
Ayrıca, Kalem suresinin 51. ve 52. ayetlerinin de nazara karşı tedavi edici özelliğinin bulunduğu söylenmektedir.
Nazardan korunmak için en sağlıklı yol dua etmek ve yukarıda Hz. Aişe validemizden nakledilen hadise göre hareket etmek gerekir. Yoksa nazar boncuğu, öküz boynuzu, at nalı, sarımsak vs. gibi, halk arasında yaygın olan batıl inançlara itibar edilmemelidir. Bunların hepsi yasaklanmıştır.
Dinimizde nazar (göz değmesi) haktır ve ondan Allah’a (cc) sığınmak lazımdır. Dinimiz bazı gözlerin insan ve eşya üzerindeki zarar verici etkilerini kabul etmektedir ve cevabını da vermektedir. Peygamberimiz (sav) göz değmesine karşı;
Ayet el-kürsiyi, İhlas Suresini, Felak Suresini, Nas Suresini okumuş ve bizlerin de okumamızı istemiştir.
Nazar boncuğu ve benzeri şeylerden fayda ummak ve bunların göz değmesine engel olacağına inanmak, boyuna veya başka yerlere (çocuk, araba, ev vb.) asmak caiz değildir. Güç, kuvvet ve kudret Allah’a (cc) aittir ve göz değmesine engel olacakta Rabbimizdir. O’na sığınmalıyız.