Günümüzde en çok görülen olaylardan biride tatminsizlik. Var olanla yetinmeme.
Var olana şükretmeme..Elde mevcut olanla yetinmeme, işte bu tatminsizlik. İnsan tatmin olmayınca, Her zaman daha çok olsun diyor.
Neden acaba doyumsuz oluyor insan..? Acaba bu bir hastalık mı..?Daha çok, çok, çok olsun isteği. Hiç bitmiyor bu istek, istekler. Sadece ölümle bitiyor. Bu isteğinde sınırı olmuyor. İhtiyaçlarında sınırı yok..
Sınırı olmayan ihtiyaçlar bir zaman sonra kişi/ kişileri tahammülü zor sıkıntıya düşürüyor. Birde , Öyle bir sorun var ki; tüketim... Buda bir çılgınlık. Bir başka ifade ile doyumsuzluk. Bu doyumsuzluk ise. İnsanları zamanla mutsuzluğa sürüklüyor.
İnsanoğlu ,Yeme, içme, barınma, sağlık, giyinme ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilse de bazen yeni arayışlar içine girebiliyor.
Zaten, yeme içmede de problem yok mu..? Bir taraf açlıktan ölüyor, diğer tarafta ise, çok yiyor, obezite oluyor ondan sonra ise zayıflama rejimine başlıyor.. Hatta öyle kişi ve kişiler var ki, Gösteriş tutkusunda..Başkalarıyla yarışma arzusu, gösteriş tutkusu. kibirlilik. H ani Anadolu tabiri ile "Burnu Havada" İnsanlar tarafından beğenilmeyen haslet..
Ya cehalet..? Tatminsizliğin ana kaynaklarıdır. İnsanda şükür olmalı.. Tevekkül olmalı..Eninde sonunda doyumsuzluk denen duvara toslayacağını bilmeli İnsan..
Hırslı ve doyumsuz insanlar, her şeyi silah haline getirebiliyor. Doyumsuzluk;
İnsanın beden ve gönül sarayını tahrip eden manevi hastalıktır… Bu hastalığın bulaştığı insanların; merhamet ve acıma duyguları körelir.
Merhameti olmayan insandan ne beklenir..? Vadiler dolusu mal ve servet, onların gözünü doyurmaz. Doyursa zaten , doyumsuz olmaz. Onların, gönül dünyaları, başkalarına yer bırakmayacak kadar daralmışdır! Doyumsuzluk hırsı olan insan sadece kendini düşünür.
Hatta, başka insanların elindekine göz diker. İyi insan olabilmek? Zor mu? Hadi o zaman biz zorun yanında olalım. Akabinde iyi insan oluruz.
Kalın sağlıcakla