Seçim; Her seçim, büyük bir seçimin başlangıcı değil mi?
Niye mi?
Çünkü her seçimde insan, yani kişi ve kişiler geleceğine oy vermiyor mu? Kendi geleceğine oy veriyor..
*
Burada tercihimizi nasıl yaptığımız, yönümüzü nereye döndüğümüz önemli..! Bunun yanında; kişi muhatabına , iyi niyet, sevgi , saygı taşları döşemeli insan..
*
Aklımızı kullanmamız lazım. Hani ne derler, aklını kiraya vermeyeceksin. Gerekirse istişare yapmak lazım. Çünkü biz siyasetçi ve yöneticiden ne bekliyoruz?
Bana kalırsa işte sorun burada, adam seçtiği kişiye halk tabiri ile ikiyüzlülük yapıyor. Oy vermeyeceğim ama oy verecek gibi gözüküyorum, beni öyle bilsin belki işim düşer düşüncesinde. Seçtiği kişilerin yüzüne karşı gülücükler dağıtma el pençe durma,
Ya sonramı; arkasından neler neler konuşma, sizce bu ikiyüzlülük riyakârlık değil mi?
*
Onun için seçerken; adil olun; yani, merhametiniz, öfkenizin önünde olsun. Evet, seçerken; sevgimiz ise nefretimizin önünde olsun. Ve kısaca, karar senin, çünkü sen geleceğini oyluyorsun.
*
Seçim yanında olan bir “Geçim” var ki; O’nun için ortak söylem şu ‘Piyasalar’ diyoruz ya.
Hep böyle deniyor da nerde bu. Ben görmedim gören var mı?
Ama çok huylu, gıcık biri olduğu kanaati var bende, hemen başlanıyor; Piyasalar durgun, piyasadan rahatsız olanlar, ya piyasalar olumsuz etkilendi vb sözler hep böyle şeyler duymuyor muyuz?
Yani gıcık biri değil mi?
*
Seçim kelimesi geçince hemen o piyasalar kelimesi öne çıkıyor. Hele bu seçim geçsin hele.. Ne olacak? Ondan sonra bakarız, piyasalar rahatlar. Gelin seçimi de, geçimi de kardeşçe götürelim. Çünkü seçimlerden sonrada yüz yüze bakılacak..
Kalın Sağlıcakla, Selam ve Dua ile..