Geçen hafta Türkiye’de devleti yıkmaya çalışan bir Akp’li vekil ile birlikte Suudilerin şeriata yeni bir ayar verme çabaları at başı önemdeydi.
Suudiler, petrolden ümidi kesip gelecekte ekonomiyi ayakta tutmak için, turist çekip, para kazanmak için, şeriat yasalarını rafa kaldırıp, "dinsiz, şeriatsız" turizm bölgeleri açmaya karar vermişler.
Bu bölgeler sayıları onları bulan adalarda ve ülkenin sahil şeritlerinde olacak öngörülen. Ne diyelim, "batının ilmini değil de yine ahlaksızlığını almak mı", yoksa hocanın dediği gibi, "ama bize yakışıyor mu"?
Suudiler yıllarca Allah’ın kendilerine bir lütfü olarak gördükleri petrolün ileriki yıllarda artık yeterince kıymetli olmayacağını düşündükleri için artık kapitalizm denilen dinden medet ummaya başlamışlar belli ki.
Dünyaya şeriatı getirmeye çalışırken, şeriat yasalarının askıya alınacak olması, yaşamın bir ironisi. İran’dan gelen dünyaya entegre olma sinyallerinden sonra, Suudilerin bu niyetleri umarım bizdeki siyasetçilere mesaj olur. Biz kendimize dini referanslar seçtikçe, bize örnek olan ülkelerin batı değerlerine entegre olma çabaları, düşünülmesi gereken bir durumdur.
Olay bana futbolda ki ofsaytı hatırlattı. Biz tam doludizgin illa da şeriat, Osmanlı derken, İran’ın ve Suudiler dünyadan kopamamaları gerçeğini ifşa edip, normalleşmeye geçiyoruz tavırları bizde ki vizyon sahibi politikacıların sonları açısından iyi bir örnektir.
Yok, öyle bugünden yarına dünyayı değiştirebilmek…
Bunu yapabilmek için önce “evrim” teorisini okul kitaplarından çıkartmayacaksınız! Bilimi, evrimi, diyalektiği, medeniyet denilen kavramı iyi anlayacaksınız.
Sonra anladığınız kadar değiştirebilirsiniz belki dünyayı, ama şunu da unutmayın asla geriye olmaz bu da biline...
Gerçeklerin sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. İstediğiniz kadar propaganda yapın, istediğiniz kadar tarihler verin ben söyleyeyim gerçek tarihleri, 2030 da şeriat kurallarının olmadığı, içkili turizm mekanları açılacak Suudi Arabistan’da.
Varın bir daha düşünün geleceğe dair vizyoner projelerinizi, gelecek illa ki sizi ofsaytta bırakacaktır, hep olduğu gibi. Hayaller kurmak iyidir, ama hayal görmek değil(!).
Gördüğünüzün de aslında hayal değil, bir kâbus olduğunu, yataktan düşünce anlarsınız!