Akp’li yılları anlamakta zorluk çekerseniz, Fatih Terim’li futbol dünyasını analiz edin.
Birbirine bu kadar benzeyen 2 farklı yaşam çizgisi az bulunur galiba. Benzerlikler o kadar çok ki şaşırırsınız. Mesela, “az eğitimli” olmanın, bu kadar takdir edilmesi her iki yapıda da şaşırtır mı sizi?
Neredeyse, cahillik baş tacı edilir. Her ikiside, hazır bir ortamda, hazırlanmış denebilecek, planlanmış hissi veren bir zaman da yeşerdi.
Birisi, dip yapmış, biitmiş tükenmiş hükümetin, Kemal Derviş’in “ekonomik paket”iyle nefes almaya geçen bir ülkenin, bahar ikliminde, diğeri ise, Derwall’li, Piontek’li, futbolda alt yapı çalışmalarının olgunlaşıp, meyve verme arefesinde iken uygun zaman da ülke futbolunun ve Galatasaray’ın başına getirilmesi.
Her iki yapıda, az strateji, çok hamaset üzerinden bütün kariyerlerini yapmış olmaları. Bol höt zötlü nutuklar, verilen gazlar, külhanbeyli tavırlar ve sertlik üzerinden tanımlamalar bütün yaşamı.
Ben bilirimci tavırlar, egonun patlayacak derecede şişikliği. Her iki yapıda %100 biata inanmıştır.
Sorgulanmayı, eleştirilmeyi sevmemekte, buna asla tahammül gösterememektedir. Her daim millilikten bahseder, canım feda vatana der kefenle gezerler ama bir yandan da Terim maaşı örneğinde olduğu, veya ayakkabı kutuları, sıfırlamalar gibi akçeli durumlardan da uzak kalınamaması gibi.
Hep paraya yakın durumlar. Fatih Terim’in en olamaz denilen yerde, Türkiye’nin en aristokrat takımı sayılan Galatasaray’da yıllarca barınması, Akp’nin de köklü bir devlet geleneğine sahip olan bu ülkede yıllarca iktidar da kalabilmesi. Dünya teknolojide ki hızlı değişimle birlikte, yeni bir evreye geçiyor.
Bu dönem teknolojide ki ilerlemenin tam tersi yönde sosyal ve kültürel yaşamda çokca gerilemeleri de belli ki beraberinde getirdi.
Bunu hem Avrupa’da hem de Abd’de görmek mümkün. Halklar, toplumlar, haklar kelimelerini artık daha az duyuyoruz ama müşteri, abone, imaj kelimelerini, daha çok duyuyoruz.
Çerçevenin resimden daha kıymetli olduğu, tıpda en popüler dalın “esteteik cerrahi” olması gibi. Hiç bir doktor artık kadın doğumcu, bevliyeci olmak istemiyor, en çok paranın olduğu, plastik cerrah olmak istiyor.
Kimse insanı kurtarmak, yaşatmak istemiyor artık, hipokrat yeminli doktorlar bile!! İnsanlığın nicelik, teknolojinin de nitelik olarak artması, dünya zerinde ki insana ait birikimleri erozyona uğratmıştır. Bunu sadece ülkemize has bir durum diye değerlendirmiyorum, dünya fazlasıyla insanlık adına kan kaybediyor. Yoksa Trump gibi apolitik bir adamın 70 yaşında Abd Başkanı olmasını nasıl izah ederiz.
Dünya bir jungle olmaya doğru gidiyor. Gelecek günlerimiz sanıyorum biraz daha kötü olacak. Dünya yeni bir yaşamı, duyguyu deneyimliyor, bencilliğin, cahilliğin, kabalığın bu kadar baş tacı edilmesinin başka bir izahı olamaz.
Yoksa Fatih Terim’ler ve Akp gibi yapılar, 2.Dünya Savaşından çıkmış bir dünyada, 1950’ler de mesela, va rolabilirlermiydi. 68’in “çiçek çocuklarını” düşünün bir de Fatih Terim’i, aynı anda iki fotoğraf karesi yan yana gelebilir miydi?
Neyse, yaşadığımız günlerin ruhu böyle, ama bunlar da geçecek. Her ne kadar Fatih Terim gibiler şimdiler de çok muteber sayılsa da gelecek de bilgi ve insanlık olacaktır.