Nisan referandumunda, laik- parlamenter demokrasiyi ve cumhuriyeti kaybettiğini düşünen binler, sanıyorum 23. gününe giren “adalet” yürüyüşünden oldukça, umut dolmuşlardır.
Öyle bilindik yürüyüşler gibi de değil bu yürüyüş ayrıca. Hem bilge, hem neşeli, hem onurlu, hem güçlü, hem de mütevazi. Taş atana gül atan, küfür edene tebessüm eden, hadsizlik yapanlara karşı sadece alkışlarla tepki veren bir “olgun-diriliş yürüyüşü”. “Anadoluyum ben, tanıyor musun?” diyen Ahmed Arif, bir kez daha akla gelmez mi?
Tıpkı yine bir mayıs günü, yine bir yılgınlık halinde iken, “gezi” denilen destanla tanışmamız gibi. Hep şaşırtıyor bizi, bu kadim anadolu halkı. 2002’de dünya 3.’sü olmamız gibi. İlk turda bu takımdan birşey olmaz derken, turnuvanın sonunda kupayı kaldırmak gibi.
O zamanlardan kalan bir özgüven vardır içimizde, biz “son dakikaların” yenilemez takımı! Bitti sanılırken bitmeyen bir direnme kültürü genlerimizde işlidir. Ve bu son dakikaların ruh hali hala devam ediyor. Beklenmeyen bir anda, en beklenilmeyeni yapmak.
Ankara’dan istanbul’a şu an binler yürüyor, yürüyenlere göre 50 binin üzerinde, 100 binlere yakın insan seli, her yaştan, her kültürden, her sosyal yapıdan, çoğunlukla da kadınların oluşturduğu. Bu halk, bir imparatorluk, ve bir Mustafa Kemal Atatürk destanı yaşamış, yokluk görmüş, yok oluş görmüş, ihanet görmüş, hainlik görmüş ama asla biat etmemiş.
“Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!” diyen Mehmet Akif’İ bir kez daha teyit eder bu halk 2017, 9 temmuzunda. Gezi’de verilen mesaj belli ki, anlaşılmamış olacak ki, yine bir halkla inatlaşma, yine herşeyin en iyisini ben bilirim diyen kibir. Ve sonlar hep hüsran.
Oysa bu halk, Orta Asyadan gelip Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan vatanı yurt edindiğinde düşmanların en alalarını tanımış,ve direnip baki kalmıştır. Onlarca devletin yok olduğu, imparatorlukların esamesinin okunmaz hale geldiği bu gayya kuyusu kabilinden coğrafyada hala var olabilme başarısını göstermişse, birilerinin bunu durup düşünmesi gerekirdi.
Düşünmek (!) galiba en az yaptığımız şey. 9 temmuzda bu halk, geziyle başlayan demokrasi kırılmasının ikinci halkasıını bir kez daha gören görmeyen duyan duymayan anlayan anlamayan herkese birkez daha gösterecektir.
Maltepe meydanına biriken ve “adalet” diye bağıracak insanlar herkese bir kez daha şunu gösterecktir. Bu halk teslim alınamaz !!!