Hemen her gün evde ailenizle, işyerinde meslektaşlarınızla, sosyal yaşamınızda arkadaşlarınızla ‘iletişim’ kaynaklı problemler yaşıyor musunuz ya da nasıl bir iletişim kurduğunuzun ne kadar farkındasınız?
İletişim kurarken ortamı toksik hale getiren yani zehirleyen en temel unsurlar kişisel gelişimcilerin dünyasında mahşerin dört atlısı olarak anılıyor. Farkındalıkla baktığınızda gün içerisinde bunları defalarca yaptığınızı ya da maruz kaldığınızı görebileceksiniz.
Eleştiri/Suçlama ilk atlıdır. Eğer bu atlıyı çok sık kullanırsanız diğer üç atlıyı da oyuna davet etmiş olursunuz. Şikayetçi olduğunuz bir durumla ilgili karşıdaki kişinin karakterine yönelik olumsuz sözcükler kullanığınızda şikayet değil suçlama yapmış olursunuz. Örneğin ‘Sürekli kendi problemlerinden bahsediyorsun, çok bencilsin’ ifadesi eleştiriyken ‘Sürekli kendinden bahsettiğinde ve benim nasıl olduğumu sormadığında kendimi değersiz hissediyorum, benimle daha çok ilgilenmeni istiyorum’ ifadesi şikayet ettiğiniz durumla ilgili hislerinizi ve isteklerinizi ortaya koyar. (... oldu, .. hissettim, … olsun istiyorum.)
Savunma ise ikinci atlıdır. Suçlama ile başlayan cümlelerin ardından tepki olarak hemen ‘benim değil senin suçun’ gibi savunma cümleleri gelir ve çatışma ortamını yaratır. Çatışmadan kaçınmak ve barışta kalmak için davranışlarınızın sorumluluğunu almalısınız. Örneğin ‘Dosyayı geç gönderdiğin için çalışmayı zamanında bitiremedim’ yerine ‘Daha sık hatırlatmalı, zamanında göndermeni sağlamalıydım. Bu benim sorumluluğumdu’ gibi ifadeler kullanmalısınız.
Duvar Örme tartışmalarda aşırı dozda eleştiri ve savunmanın hemen ardından gelir ve taraflardan biri veya ikisi iletişimi keserek durumdan uzaklaşmak ister. ‘Susma,tepki ver; bu sessizliğin beni öldürüyor’ gibi cümleler duyuyorsanız üçüncü atlı yola çıkmış demektir. Tehlikesiz gibi görünse de ilişkilere en çok zarar veren davranışlardan birisidir. Karşıdaki kişiye ‘Sen değersizsin’ mesajını verir. Duvar örerek iletişimi kapatmak yerine tartışmaya ara vermek, derin nefes alarak sakinleştirici aktivitelere odaklanmak ve pozitif bir bakış açısıyla tekrar başlamak iletişimi sürdürmek konusunda yardımcı olacaktır.
İğneleme/Alay etme dört atlının en yıkıcı olanıdır. Küçük görme zehrini iletişime taşıyarak telafi edilmesi zor yaralar açar. Karşıdaki kişiyle konuşurken aşağılayıcı sözler kullanmak, dalga geçmek, isim takmak ve mimiklerle bunları desteklemek kişinin direk kimliğine zarar verir ve ilişkiyi temelinden sarsar. İyi bir ilişkide olması gereken aşağılama yerine takdir etme ve saygı duymadır.
Her ilişkide çatışmaların olması kaçınılmazdır. Önemli olan bu durumlarda nasıl bir etki yarattığınızdır. İlk iki atlıya dikkat edin, onları fark edip uzak tutabildiğinizde diğerlerinin ortaya çıkmasını kolaylıkla engellemiş olursunuz. Kontrolü ele alın ve mahşerin bu dört atlısını ilişkilerinizden uzak tutun.
Sevgilerimle,