Ülkemizde ve bizim gibi vücudu doğuda ancak gönlü batıda olan ülkelerde bazı konularda 'Ne İsa' ya yaranabilirsiniz, ne Musa'ya.'
O konulardan birisi de yeni yıl ve yılbaşı kutlamaları.
Devletin her yıl en büyük ikramiyeyi verdiği ancak geçen yıllarda net bir şekilde anlaşıldığı üzere hileli bir kura çekildiği anlaşılan milli piyangodan tutun da 31 Aralık gecesi yaptığımız bazı alışkanlıklar hep tartışılagelir.
Milli Piyango meselesi Diyanet İşleri Bakanlığı'nın açıklamalarıyla artık netleşti. Biliyorsunuz Diyanet, Milli Piyango ve benzeri şans oyunlarına haram dedi. Bunu dini bilgisi olan ve fetva makamında bulunan bütün ilim adamları da söylüyor zaten. O yüzden bu konuda bir şüphe kalmadı. (Burada asıl sorulması gereken soru şu; fabrikaları kapatan, üretimden çekilen devlet halkını kumara ve şans oyunlarına neden teşvik eder. Bu, çok güzel bir şeymiş gibi kumarı ve şans oyunlarının reklamını neden yapar?)
Geçtiğimiz yıllarda 31 Aralık akşamı Anadolu'da orta ve alt gelir grubunda genelde insanlar evlerine çerez alır, akrabalarla buluşulur, oyunlar oynanır ve televizyon izlenirdi. En büyük heyecan ise saat 12'ye gelirken yaşanır ve son 10 saniye geriye doğru satılarak yeni yıla girilir. Herkes birbirinin yeni yılını tebrik eder ve gece tamamlanırdı.
Şimdilerde biraz durum değişti. İnsanlar daha dar gruplar halinde yada kendi başlarına bir eğlence mekanına gider eğlenir ve yılbaşını öyle geçirir oldu.
Elbette bunun hiç birini yapmayanlar, 31 Aralık'ı diğer geceler gibi geçirenler de var. Bir de yaklaşık 15 yıldır bu yılbaşı programlarına alternatif üreten bir organizasyon var; Mekke'nin Fethi ve Kur'an Ziyafeti.
Anadolu Gençlik Derneği'nin (AGD), her 31 Aralık gecesi düzenlediği Mekke'nin Fethi ve Kur'an Ziyafeti programı bu yıl da Adnan Menderes Spor Salonu'nda yapılacak.
Konuşmacılar ve diğer katılımcılar özenle seçilmiş. Geçen yıllara göre daha az para harcamak istendiği belli olsa da programın içeriği güzel oluşturulmuş.
Daha önce bir kaç programlarına katıldığım için biliyorum. Eğer daha önemli bir işiniz yoksa 31 Aralık akşamı Mekke'nin Fethi ve Kur'an Ziyafeti programları sizin için harika bir alternatif olabilir.
ADANA'YI SEL ALDI
Uzun bir kuraklık döneminin ardından Adana yoğun yağışlarla teslim oldu.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş şehrin mülki amiri olarak tüm kurumların koordineli bir şekilde çalışması için çabaladı.
Başta Büyükşehir olmak üzerine diğer belediyeler de güçleri yettiğince üzerine düşeni yapmaya çalıştı ancak gördük ki yoğun gayretler rağmen yine de felaketin önüne geçilemedi.
Siyasetçiler de partilerine göre bir duruş sergiledi. Kendilerince açıklamalar yaptı. Aslında kimin açıklamalarını dinlesek veya okusak ona hak verecek bir durumdayız. Çünkü kimse bu yağmurlardan önce üzerine düşeni yapmadı. O yüzden hepsi diğerini eleştirirken haklı.
Yazı alt yapı çalışmaları ile geçiren bir belediye var mıydı? Büyükşehir mesela.. Ne yaptı koca bir yaz? Zeydan Başkan; "Ben bu gece eve gitmiyorum" şeklinde bir açıklama yaptı salı gecesi..
Sayın Başkanım, siz şimdi değil yazın eve gitmeyecektiniz ve işin bu boyuta gelmesini önleyecektiniz. Felaket olup bittikten, insanların evlerini su bastıktan, eşyaları kullanılamayacak hale geldikten, geceyi komşularında geçirdikten sonra siz eve gitseniz ne olur, gitmeseniz ne olur?
Bir kez daha gördük ve şahit olduk ki; yağmasa bir şey yapamıyor, yağınca engel olamıyoruz. O yüzden biz, tedbiri önceden alacağız. Takdiri sonra Allah'a bırakacağız. "Hele bir yağsın da görelim sonra bakarız" anlayışı doğru bir anlayış değil.
EN SON NE ZAMAN GİTTİNİZ?
* Sinemaya
* Balıkçıya
* Akraba ziyaretine
SONUÇ NE OLURSA OLSUN PİŞMAN OLMA
* Doğru söylemişsen
* Bir insana iyilik yapmışsan
* Namuslu ve dürüst yaşamışsan