Yerel seçimlere de Türk halkı iki ittifaktan birine tercih etmeye zorlanacakları artık kesin..
Bir yanda AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, diğer yanda CHP ile İP'in oluşturduğu Millet İttifakı..
İttifakı oluşturanlar, kendilerinde olmayan bir hakkı kullanıyorlar..
Halkın iradesini yok sayıp, kendi iradelerini halkın iradesi olarak kabul ediyorlar..
Yurttaşları da kendi aldıkları siyasal kararlara uymaya zorunlu olduklarını empoze ediyorlar..
Ancak, her iki ittifakta da, işbirliğini içine sindiremeyen insanların bulunduğu biliniyor..
Yani, ittifaklarda her zaman 2+2=4 etmez..
Bazen 3 bazen de 5 olur..
31 Mart seçimleri öncesinde de 2+2=4 olmadığı gerçeğini yaşanacak gibi görünüyor..
Halkı liderlerin kararına zorunlu uymadan kurtarma yolunda ise görev HDP'ye düşüyor..
Halkların Demokratik Partisi, önceki seçimlerde olduğu gibi, 31 Mart seçimlerinde de Türkiye'nin her yerinde kendi adaylarını çıkarması demokrasinin işlerliği açısından son derece önem kazanmıştır..
HDP'nin Adana, Mersin, İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde çıkaracağı adaylar, Türkiye'de partilerdeki tek adamlığı, 12 Eylül sonrasında siyasal partilere egemen olan lider sultasını ortadan kaldırmak için önemli bir adım olacaktır..
HDP'li adaylar, ittifak adaylarına oy vermeyi içine sindiremeyen hangili partili olursa olsun tüm yurttaşlara bir alternatif olacaklar, siyasal partilere ve seçimlere yeniden demokratik geleneklerin yerleşmesine sağlayacaktır..
HDP üst yönetiminin kendilerini bekleyen demokrasi görevine kayıtsız kalacağını sanmıyorum..
Mahcup şekilde, HDP oylarını almak için binbir türlü takla atanlara prim vereceklerine de inanmıyorum..
Aksi bir tutumda, HDP yönetiminin bundan sonraki hiç bir seçimde halkın iradesini yok sayan lider sultasına destek vermiş bir parti olarak demokrasi adına halkla söyleyecekleri en küçük söz söyleme, demokrasi vaad etme hakkı olmayacaktır…
*******************
İP'in Suriyeli düşmanlığı
İP üst düzey yönetimi, sık sık Suriyeli sığınmacılar üzerinden hükümete saldırmaya çalışıyorlar..
İP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın bir kaç kez Suriyeli sıığınmacılarla ilgili yaptığı konuşmalar, İP'in seçim süreci boyunca "Suriyeli kartını" oynayacağını da gösteriyor..
İP, bir anlamda bir türlü kendisini kabullendiremediği Türk milliyetçilerinin oylarını almak Suriyeli sığınmacılar üzerinden devşirmeye çalışacak..
Özdağ'ın sık sık Suriyeli sığınmacılarla ilgili açıklamalar yaptığı herkesin malumu..
Özdağ'ın Suriyeli sığınmacılar ile ilgili hükümet kanadından gelen kimi açıklamaları ihanet olarak nitelendirmişti..
İP'in diğer yöneticileri neyse de, kendisi de bir göçmen ailenin evladı ve strateji araştırmaları yapan bir bilim insanı olan Özdağ'ın Suriyeli sığınmacılar konusundaki keskin açıklamalarını yadırgadığımı hemen belirteyim..
Özdağ'ı seven biri olarak bu kadarına hakkım olduğunu da düşünüyorum..
İP'in diğer yöneticileri seçimlere kadar Suriyeli kartını istedikleri kadar oynasınlar, ama, Özdağ'ın daha sağlıklı düşünmesini ve konuşmasını -onun hala Türk milliyetçiliğine bağlı olduğunu düşündüğüm için- bekliyorum…
**************
Atanmışlar atışması
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, bütçe görüşmelerinde hükümet adına konuşan Cumhurbaşkan Yardımcısı Fuat Oktay'a "Atanmış teknisyen" dedi..
Devlet yönetiminde teknisyenlik ile teknokratlık farklı kavramlar..
Fuat Oktay bulunduğu konum itibariyle bir teknokrat..
Özgür Özel, "Atanmış teknisyen" diyerek kendince Cumhurbaşkanı Yardımcılığı makamında oturan bir teknokratı küçümsemeye çalışıyor..
Aslında düşünürseniz, Fuat Oktay'a "atanmış" diyen Özgür Özel'in kendisi de bir anlamda "atanmış" bir vekil..
CHP, önseçim geleneğini terkettiğinden bu yana milletvekili listeleri genel başkan ile yakınındaki bir kaç kişinin kaleminin ve dudağının ucunda..
CHP'nin ve diğer partilerin uyguladığı sistem gereği, milletvekilleri aslında genel başkanları tarafından milletvekilliğine atanmış siyasetçiler..
Hal böyleyken, Özgür Özel, keşke kendi durumunu değerlendirip, Fuat Oktay'a öyle "sallasaydı."
Atanmış bir kişinin başka bir atanmışı "atanmışlıkla" suçlaması pek şık olmadı da!…