CHP, AKP'nin başa geçtiği 2002 yılından bu yana kendisini laik Türkiye'nin, seküler insanların, Atatürkçülerin, Kemalistlerin, sosyal demokratların ve diğer sol düşüncelerin, demokratların kalesi ve sözcüsü olduğunu iddia ediyor..
Seçimlerde de, Türkiye'de laiklik karşıtı gelişmelerden rahatsızlık duyanların oylarını CHP'de birleştirmelerini istiyor…
AKP ile yükselen siyasal islamcılığa ancak CHP ile dur deneceği düşüncesini, laiklikle ilgili kaygı duyan insanlara kabul ettirmeye çalışıyor..
Hayli de başarılı olduğunu kabul etmek lazım..
Türkiye'nin giderek kuruluş ayarlarından uzaklaştırıldığını dinci bir devlete dönüştürülmeye çalışıldığını düşünen kişiler çoğunlukla seçimlerde oylarını CHP'ye vermeye başladılar...
Tıpkı 31 Mart yerel seçimlerinde olduğu gibi..
CHP'li adaylara oy verenlerin çoğunluğu, laik Türkiye, siyasal islamcılığın geriletilmesi düşüncesiyle sandıkta böyle bir tercihte bulundular..
Peki, CHP gerçekten söylendiği gibi laikliğin kalesi, siyasal islamcılığın panzehiri mi?..
CHP'li bazı siyasetçiler, belediye başkanlığına seçilenlerin gerek adaylık sürecinde, gerek sonrasındaki eylemleri hiç de laiklikle uyuşmuyor..
Bazı CHP'lilerin sergiledikleri davranışlar, laiklerin, Kemalistlerin, Atatürkçülerin, demokratların, sosyal demokratların ve sosyalistlerin kandırıldığı hissini büyütmüştür..
Yıllardır AKP ve türevi partilerin dini siyasete alet ettiklerini söyleyip durduk ama, bugün, CHP'nin de dini siyasete alet etmekte AKP'den geri kalır yanı olmadığını anladık...
2015 seçimlerinde AKP'nin "Haydi Bismillah" adlı seçim propaganda şarkısını, dini siyasete alet ettiği gerekçesiyle YSK'ya başvurup yasaklatan CHP, bugün aynı sözcüklerle afiş yapıyor..
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP'nin ülkücü adayı Mansur Yavaş, Ankara caddelerini CHP'nin AKP kullanınca itiraz ettiği "Haydi Bismillah" sözcükleri yazılı afişlerle donattı..
CHP kullanırken, laikliğe aykırı diyerek YSK'nın yolunu tutan CHP yönetimi, aynı sözcükleri kendi mensupları kullanınca onların laikliğe aykırı, dini siyasete alet eden sözcükler olduğunu unuttu..
4 yıl önceki başvurusunda samimi olmadığını gösterdi...
AKP kullanırsa dini siyasete alet etmek, CHP'li yaparsa laik siyaset..
Bu anlayışla, CHP oportünizmin doruğa çıkmış oldu.
CHP'nin laiklerin sığınacağı liman olmadığın gösteren en vahim örnek ise Bolu'da yaşandı..
Bolu Belediye Başkanlığına seçilen CHP'li Tanju Özcan, binlerce kişinin önünde Kuran ve bayrak üzerine, Kuran'a el basarak yemin edip görevine başladı..
Doğrusu, laiklik karşıtı odak olarak görülen AKP'de bugüne kadar hiç bir belediye başkanının Kuran'a el basarak yemin edip göreve başladığına tanık olmamıştık..
Dinci siyasetçi olarak suçlananların bile yapamadığını, laik CHP'linin yaptığına tanık olduk..
Şimdi, söyleyin, Kuran'a el basarak yemin edip törene başlayan CHP'li mi anti laik bir kişi, yoksa görevine normal prosedürlerle başlayan AKP'li siyasetçi mi?..
CHP yönetimi ve CHP'liler, Bolu'de Kuran'a el basarak göreve başlanması konusunda da sesiz kalırken, bir anlamda Bolu örneğinden laiklikle uzaktan yakından ilgilerini kalmadığını da topluma göstermiş oldu..
Tabii, görmek isteyenlere.. Onlar görmemizi istedi biz de gördük..
Laiklik karşıtı AKP'yi geriletmek, onun elinden İstanbul'u kurtarsın diye oy verilen Ekrem İmamoğlu'nun, seçim sürecinde tıpkı AKP'li adaylar gibi cuma namazlarında cami kapısında açıklamalar yapması, camide kameraların karşısında Kuran okumaları da CHP'nin laikliğe çarpık bakışının diğer örnekleriydi..
AKP gitsin, Türkiye yeniden laik devlet olsun diye CHP listelerine oy verenler mazbata tartışmaları ile başka yerlere odaklandırılarak, CHP'lilerin laiklikle taban taban zıt bu tür uygulamaları farkına varmamaları da sağlandı...
Öyle bir seçim dönemi yaşadık ki, dini siyasete alet etmekle suçlanan AKP'li siyasetçileri bir şaşkınlığa uğratan anti laik eylemleri, laikliğin kalesi olarak oy toplayan CHP'lirden gördük..
Cuma namazı çıkışı cami önünde yapılan açıklamalar, kameralar önünde Kuran okumalar, dini siyasete alet etmenin kanıtı denen sözcüklerle asılan afişler, ancak bir dinsel reimle yönetilen Suudi Arabistan'da, İran'da görebileceğimiz Kuran'a el basarak göreve başlamalar…
Sonra da gel, laikliği savunanlar, Kemalistler, Atatürkçüler, milliyetçiler, demokratlar, solcular, sosyalistler bize oy versin de..
Yemezler artık..
Bundan sonraki seçimlerde de seçimlerin olmadığı dönemlerde, gerçekten laikliğe inananlar, AKP'yi dini siyasete alet etme, kendinizi laikliğin savunucu olarak ilan ettiğinizde bu anti laik uygulamalarını gözlerinizin içine sokacaktır..
Çünkü, şu kısacık bir kaç ayda yaptığınız eylemlerle CHP'nin de AKP kadar, hatta Bolu'ya bakarsak daha fazla dini siyasete alet eden, laiklik karşıtı bir parti ve siyasetçiler olduğunu hiç bir kuşkuya yer vermeyecek denli açık şekilde anlaşıldı...
Onun için bundan sonra laikliğin yılmaz savunucuları olduğunuza kimseyi inandıramayacaksınız..
Bu arada, CHP'lilerin laikliğe aykırı söylem ve tutum ve davranışlarını görmezden gelen gazeteler, televizyonlar, gazeteciler, CHP yöneticileri, örneğin AKP'li bir başkan Kuran'a el basarak göreve başlasa, "Haydi Bismillah" deyip görevine otursa yine sessiz kalırlar mıydı yoksa, gazete ve televizyonlarda "AKP'nin dinciliği belgelendi" diye bangır bangır yayın yapar, "laiklik elden gidiyor, türkiye din devletine dönüştü" diye ortalığı tozu dumana mı katarlardı?..