Adana'daki yerel siyasetçilere son günnlerde bir hal oldu; "menzil"e ermek için yoğun çaba sarfetmeye başladılar..
Maşallahları var; MHP'li CHP'li farketmeden, her gün bir yerel siyasetçi "menzil"e ermek için yollara düşüyor..
Kapıları çalıyorlar..
Özellikle, bir kapıyı çalıp, o kapıdan içeri girince "menzil"e ereceklerini sanıyorlar..
Oy yolunda her şey mübah olmasına mübah da, insan ileriyi de düşünmeli..
Adımlar 4 ay sonrasını değil, 4-5 yıl sonrasını hesap ederek atılmalı..
Zira, işin sonrasında "menzil"e ereyim derken, tamamen "menzil" dışı kalma tehlikesi de bulunuyor..
Müfettişe, savcıya, yargıça "kandırıldım, bilmiyordum" demek de var..
Evet, yerel siyasetçilerimizde son günlerde bir "menzil"e ulaşma isteği ve çabası var..
Ama, dediğim gibi, yarın pişman olmamak için bugün "menzil"e ulaşmak için atılan adımlar çok dikkatli atılmalı..
Bazı "menzil"ler çok tehlikelidir..
Ulaşmamak, "menzil'e ermekten daha evladır..
Bugünlere "menzil"e ulaşma yarışına giren siyasetçilerimize bir anımsatma yapayım..
Yakın geçmişte, bazı siyasetçiler henüz "menzil"e erişme yolunu bilmedikleri dönemde "hizmet" için yollara düşerlerdi..
"Hizmet" yapılarının kanısından içeri girmek için birbirlerini çiğnerlerdi..
Gün geldi, o yoluna düşülen, kapasından içeri girmek için siyasetçilerin birbirini ezdiği "hizmet" binalarının şer ve terör odağı olduğu anlaşıldı..
Dünün "hizmet" yarışına giren siyasetçileri ve işadamları bu kez o kapıdan içeri girmek için yaptıkları büyük mücadelenin hesabını adalete vermek zorunda kaldılar..
Dertlerini yargıçlara anlatmakta zorlandılar..
Kandırıldık, bilmiyorduk, gerçek yüzünü şimdi anladık tarzı savunmalar da pek işe yaramadı..
Bir çoğu "hizmet" kapısından girmek için verdikleri mücadelenin muhasebesini hücrelerde yaptılar..
Nasıl bir şer odağı olduğu onlarca yıl sonra anlaşılan bu hizmet yapısı ile başka yoldan menzile ulaşmak isteyenler yıllardır devlette söz sahibi olma, devlet olanaklarını kullanma konusunda kıyasına rekabet içindeydiler..
Yıllarca devlet kurumlarını paylaşarak ama, birbirlerinin adımlarına dikkat ederek bugünlere geldiler..
Hizmet iddiasında bulananların maskesi düşünce devletten tasfiye edildiler..
Onların tasfiye edilmesini fırsat bilen, daha bir kaç yıl öncesine kadar o grupla rekabet içerisinde olan diğer grup kendine yeni menzil olarak, maskesi düşen yapının boşalttığı yerleri doldurmayı belirledi..
Adım adım eski rakiplerinin taktikleriyle menzile ulaşmaya çabalıyorlar..
"Menzil"e erme yolunda bir hayli yol katettikleri de biliniyor..
İşin sonunda, "menzil"e ulaşmadan rakipleri gibi hizmet dışı kalma olasılıkları da çok yüksek..
İşte o zaman, siyasetçilerimizin bugün "menzil"e ermek için attıkları adımları karşılarına çıkar, başlarına bela olur..
Benden anımsatması..
Başkanlık yolunda nasıl bir menzil belirleyecekleri artık kendilerine kalmış bir şey!…
*************
Macar yargısı yanlıştan döndü
Macar yargısı 3 yıl sonra, günün koşullarında verdiği karardan dönerek, hukuksal açıdan doğru bir adım attı..
Macar halkının ezici çoğunluğu gibiülkesinin mülteci işgaline karşı olan gazeteci Petra László, tepkisi kaçak yollardan ülkesine girmek isteyen mültecilere engellemeye çalışarak duyurmuştu..
Macar yurtsever gazetecinin Macaristan'a kaçak girmeye çalışan bir mülteciye çekme takması olay olmuş, Macaristan'a mülteci alması için baskı yapan AB'nin tepkisi nedeniyle yargı 3 yıl hapis cezası vermişti..
Yargı, Macar yurtseverine "saldırganlık" suçundan verilen 3 yıl ceza, mahkemece, Petra László'nun saldırganlık değil kötü davranış nedeniyle yargılanabileceğini belirterek, AB'nin dayatmasıyla verilen cezayı bozdu…
Yöneltilen suçtan beraat ettirdi..
Macar yargısını yanlış karardan dönmesinden dolayı gönülden kutluyorum..
Macar halkının ezici bir çoğunluğu Petra László kardeşimizin gibi, Macaristan'ın mülteciler tarafından istila edilmesine karşı..
Macar halkının bu duyarlılığını dikkate alan Macaristan hükümeti, AB'nin tüm dayatmasına karşın, sınırlarını mültecilere açmayı reddetmiştir..
Baskıların yoğunlaşması karşısında, durumu bir kez de halkınoyuna sunmuş, halkın vereceği karara uyacağını açıklamıştı..
Halkoylaması, Macar halkının mültecilerin ülkeye girmesini istemediğini tescillemişti..
Yani, meslektaşımız Petra László, sadece Macar halkı gibi düşündüğü ve davrandığı için AB dayatmasıyla hapis cezasına çıprtırılmıştı..
Şimdi o yanlışın lekesi Macar adaletinin üzerinden kalktı..