Geçtiğimiz hafta Gelecek Partisi ile Deva Partisi Adana İl Teşkilatları'nın beklenen etkiyi göstermediğine, basınla iyi ilişki kuramadığına dair yazdığım; 'Yeni Partiler Adana’nın Geleceğine Deva Olur mu?' başlıklı yazımın henüz mürekkebi kurumadan Gelecek Partisi Adana İl Başkanlığı Cuma günü bir basın açıklaması yaptı.
Dün gerçekleştirilen Gelecek Partisi 1. Olağan Kongresi’nin kamuoyuna duyurulması amacıyla düzenlenen kahvaltılı basın açıklamasında gözüme çarpan bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.
Önce genel bir değerlendirme...
Ahmet Davutoğlu bence Türk siyasetinin son zamanlarda yetiştirdiği en önemli isimlerden birisi. Her şeyden önce ben kendisini seçimlerden önce verdiği sözleri üç ay gibi bir sürede yerine getiren bir Başbakan olarak hatırlayacağım. Kendisi Genel Başkan'ken Ak Parti’nin bugüne kadarki en yüksek oyu aldığını ve ondan sonra da bir daha bu orana yaklaşamadığını da hatırlatayım. (Tabi bir de tek başına iktidar olamayacak kadar düşük puan aldığı bir seçim var o da başka bir konu.) Yine de Davutoğlu Ahmet Hoca, Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olabilecek isimlerden birisi. Ne Abdullatif Şener’e benzer, ne Abdullah Gül’e ne de Muharrem İnce’ye..
Gelecek Partisi’nin kısa bir sürede tüm ülkede örgütlenerek seçimlere katılabilme hakkını kazanması da çok önemli. Dolayısıyla ilk seçimde Gelecek Partisi, seçimin kilidini açacak 'anahtar' partilerden birisi olabilir.
Kendileri her ne kadar ilk seçimde iktidar olacaklarını söyleseler de bu şimdilik koca bir hayal. Hele ki Cuma günkü Adana İl Teşkilatı'nın programından sonra bunu daha güçlü bir şekilde söylemem mümkün.
Gelecek Partisi’nin yerelden başlayarak genele ulaşan bazı konularda dikkat etmesi gereken çok önemli noktalar var. Bunların başında güven geliyor. Ben bir vatandaş olarak Cuma günkü basın toplantısında yöneticilerden o güveni alamadım. Yani ülkeyi ve şehri yönetecek yeterlilikte bir güven veremediler bana.
Bir gazeteci olarak basın toplantısıyla ilgili gözlemlerimi aktaracağım ama inşallah Başkan Kenan Akkaya ve yönetimi bazı siyasetçiler gibi meseleyi şahsi algılamaz ve yazılanların doğruluk payını araştırır, buna göre de çözümler arar.
Her ne kadar merkezi bir konumda olsa ve dışardan bakınca güzel görünse de parti binasının girişi ve merdivenleri izbe bir mekan havası estiriyordu.
Başkanlık katına çıktığımızda ise içerde keskin bir sigara kokusu vardı. Kapalı mekanda sigara içmek kanunen yasak olmasına rağmen maşallah kahvehane köşesi gibi odalarda bazı kişilerin ellerinde sigara vardı.
Biz, Başkan Kenan Akkaya’nın odasına geçtik. Başkanın makamına partiden birkaç kişinin oturduğunu görmek beni üzdü çünkü o koltuk her kafasına esenin oturamayacağı kadar saygın bir makamı temsil ediyor/etmeli.
Kenan Akkaya’nın geçmiş siyasi tecrübelerini bilmiyorum. Çünkü kendisini tanıtma gereği duymadı. Aslında halkın içinden, doğal, samimi bir havası var ama siyasi olarak tecrübeli bir isim gibi durmadı. Bunu vatandaşa yansıtabilir mi bilmiyorum ancak bana yansıtamadığını söyleyebilirim. Aslında Başkanın aklına kendini tanıtmak gelmese de yanındakilerin aklına gelmeli ve onlar Başkanı yönlendirmeliydi.
Kahvaltıya katılım yüksekti ancak parti yetkilileri bile bunu düşünememiş olacak ki daracık bir alana onlarca kişiyi sığdırmaya çalıştılar. Korona virüsün ikinci dalgasından bahsedilen ve salgının yeniden zirve yaptığı böyle bir dönemde insanları bu kadar iç içe oturtmak tek kelimeyle umursamazlık.
Kahvaltının yaklaşık 20 dakika geç başlaması da yine gazetecilere büyük bir saygısızlık.
Başkan Kenan Akkaya, keşke Gelecek Partisi Genel Merkezi'nden gönderilen açıklamayı daha önce tek bir kez olsun okumuş olsaydı. Birçok cümlede hem kelimeleri yanlış okudu hem de çok fazla telaffuz hatası yaptı.
Şimdiye kadar yazdıklarım bir şekilde telafi edilebilecek şeyler ancak bir şey zor telaffuz edilir; İnsanların sizinle ilgili ilk izlenimi. Başkana; Adana’nın en büyük sorunu ne? Bu sorunları bitirmek için sunacağınız çözüm önerileri var mı dedim ancak kayda değer bir cevap alamadım. Anlaşılan o ki buna da hazırlanmamıştı Başkan ve yönetimi.
Cuma gününden önce daha pozitif bakıyordum ama o basın açıklamasından sonra maalesef Adana’da Gelecek'ten umudumu kestim.