Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak nev-i şahsına münhasır bir isim. Farklı bir tarzı var. Bugüne kadar hiçbir kulüp başkanından görmediğimiz kadar taraftarla iç içe. Bazen kızdığı, polemiğe girdiği de olsa genel itibariyle onlarla güçlü bir bağı var. Zaman zaman sosyal medya hesaplarından eğlence mekânlarında canlı yayın da açıyor. Kimisi bu tarzı çok seviyor kimisi ise çok eleştiriyor.
Beni ise bu yaptıklarının hiç birisi ilgilendirmiyor. Çünkü bunlar kendi özel hayatı. Her ne kadar kulüp şirketleştirildikten sonra büyük hisselerini Murat Sancak almış olsa ve "Hakkın rahmetine kavuşana kadar bu kulübün başındayım" dese de Adana Demirspor halkın takımıdır. Kâğıt üzerinde öyle olmasa bile halkın gözünde öyledir. Demiryolu işçilerinin kurduğu Adana Demirspor kimsenin şahsi malı olamaz/olmamalıdır.
Murat Sancak her hafta olduğu gibi Gaziantep FK maçı sonrasında yine sosyal medya hesaplarından açıklamalar yaptı. Geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği yerel bası buluşması proggramında kendisine; "Kasım ayına kadar konuşmayacağım demiştiniz ama yine konuştunuz. Yine ceza aldınız" dediğimde haklı olarak sitem etti; "Haksızlıklar karşısında nasıl susayım? Görüyorsunuz işte. Rahat bırakıyorlar mı?"
Haklıydı Sancak Başkan. Adana Demirspor’un her maçında aklımızı alan, ağzımızı bir karış açık bırakan kararlara imza atılıyordu. Deplasmanda bile bu takıma ceza vermeyi artık gelenek haline getirdiler. VAR sistemi, adaletsizliği ortadan kaldıracak denildi ama maalesef öyle olmadı. Önceki dönemlerde hakemleri nasıl tartışıyorsak şimdi daha fazla hem VAR sistemini hem de hakemleri konuşmaya/tartışmaya devam ediyoruz.
Murat Sancak da haklı olarak isyan ediyor ama sesini duyuramıyor. Hâlbuki sesi de gür çıkıyor. Yine de duyuramıyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü Murat Sancak’ın arkasında bir haksızlık karşısında ortalığı yangın yerine çevirecek insanlar yok. O da bunun farkında olduğu için her platformda destek çağrısı yapıyor. Daha önce makam sahiplerine; "Söz vermiştiniz. Elinizi taşın altına koyun" diyordu şimdi onu da istemiyor. Talep ettiği şey manevi destek. Manevi destek dedikse gazetelere verilen demeçler değil. Herkes bulunduğu konumda ne yapabiliyorsa onu yapacak. Bunlar bir şekilde aşılır da bence bunun kadar büyük ancak çözümü çok daha zor bir sorun var Adana Demirspor’un önünde; Taraftarın durumu...
Bakın, Süper Lig’de şu an 9. hafta geride kaldı. Puan sıralamasının en üstünde Adana Demirspor yazıyor. Farkında mısınız bilmem ama şu halde lig bu hafta birmiş olsaydı Süper Lig’in şampiyonu Adana Demirspor olacaktı. Peki, taraftarın bir kısmı ne yapıyor? Başkana, teknik direktöre, futbolculara akıl verme yarışına girmiş. "Şunu gönder, bunu getir. Şöyle yapın böyle yapmayın?." Gaziantep FK maçı sonrası bir futbolcunun performansı üzerinden; "Hemen bu akşam sözleşmesini feshedin" yazanları gördüm sosyal medyada. Futbolcunun parasını kendisi ödüyor ne de olsa. İstediğini yazabilir. Bir başkası gönderilecekler listesi oluşturmuş. Montella'yı da o listenin başına koymuş. Düşünebiliyor musunuz? Ligin lider takımının teknik direktörü gönderilecekler listesinin başında. Bu kadar kötülüğü düşman yapmaz.
Konu taraftar olunca birkaç kelime de taraftar guruplarıyla ilgili yazmam lazım. Hem eski 5 Ocak’ta hem de Yeni Adana Stadyumu’nda maç izlemiş bir sporseverseniz ilk fark ettiğiniz şey akustikteki farktır. Yeni stadyumda bin kişi ile 5 Ocak’ta 10 bin kişinin çıkardığı sesi çıkarabilirsiniz ancak maalesef 5 Ocak’ta o takımı ateşleyen, hakemi baskı altına alan taraftarların üzerine sanki yeni stadyumda ölü toprağı serpilmiş. Bunun burada yazamayacağım birçok nedeni olduğunu biliyorum ama her şeyden önemlisi iki önemli konunun halledilmesi lazım; Birincisi maraton eski ruhunu yeniden kazanmalı. Taraftar guruplarının dışında ekstra bir ağırlığı vardı 5 Ocak’ta maratonun. 1 kişi binlercesini harekete geçirebilirdi. Çok maç aldırdığını gördüm takıma... Bugün o maratonun yerinde yeller esiyor. İkincisi de Şimşeklerin kendi içinde bölünmesi ve bir de irili ufaklı gruplaşmaların olması.
Beyler! Silkinin ve kendinize gelin. Yıllarca hasret kaldığınız, "Görmeden gömmeyin bizi" dediğiniz Süper Lig’desiniz. Burası kurtlar sofrası. Ayrışmaya değil, birleşmeye ihtiyacınız var. Yemeye çalıştıkları kulüp de Adana Demirspor. Yeniden yazayım mı? Adana Demirspor’u bitirmeye çalışıyorlar. Uyanın artık. Başka Demirspor yok. Hep (birlikte) destek, tam destek.
Sözün sonunda Murat Sancak’ın çağrısının çok önemli olduğunu yeniden vurgulamam lazım. Herkes gücü yettiğince destek vermeli, sorumluluk almalı. Ben kendi adıma elimden geleni yaptım/yapıyorum. Sıra sizde.