2021'nin ilk mesai gününe başladık.
Çok merak ediyorum sizin için ne değişti?
Dünyanın kendi ekseninde bir tam tur atmasının nasıl bir kutlama çılgınlığı olduğuna anlam veremiyorum. Bununla birlikte yeni yıl mesajlarında dünyaya barış ve kardeşlik mesajı veren bazılarının gün bitip miladi olarak yeni bir yıla başlarken havaya ateş açmaları da müthiş bir embesillik örneği.
Hatırlıyorum, 2020’ye de böyle hatta Covid diye bir virüs henüz dünyaya yayılmadığı için çok daha coşkulu bir şekilde girmiştik de sonra sonrasında bir an öce bitip gitmesi için dualar etmeye başlamıştık.
Demek ki hala anlayamamışız günün/yılın adı değişince biz kendimizi değiştirmediğimiz müddetçe başımıza gelenlerin değişmeyeceğini.
Misal; Siz havaya silah sıkıp yeni yılıngelmesini kutlarken art arda zamlar yağmaya başladı. Tabi bu zamlar ana kademede herkesin kullandığı ve ihtiyacı olan şeylere yapılınca özellikle şirketlerin girdileri artıyor ve dolayısıyla bunu da elbette ki vatandaşa yansıtıyorlar. Durum böyle olunca vatandaş ikinci bir darbe daha yemiş oluyor.
Hükümet dün asgari ücret üzerinden kaşıkla (hem de çay kaşığı) verdiğini bugün kepçeyle (hem de iş makinesi kepçesi) almaya ve kapitalist sistemin kurucu çarkları da hükümete paralel bir şekilde ürünlerine zam üstüne zam yağdırmaya başladı bile.
Salgın ile ilgili de yeni, olumlu bir gelişme yok. Aşı dedikleri ve planlanmış gibi her ülkenin neredeyse aynı anda piyasaya sürdüğü şey yarın bir gün çok daha fazla insanın ölümüne neden olabilir. Kaldı ki burada bile küresel ekonomik savaşlar şimdiden kendini göstermeye başladı ve Çin aşısı üzerinden bu ülkeye yönelik bayrak açtılar. Hoş bana kalsa yerli bir aşı üretilmeden bu aşıların hangi ülkeden gelirse gelsin kullanılmasına asla müsaade etmezdim. Madem o yetki beni aşıyor o zaman ben de bu süslü zehri kendi vücuduma enjekte ettirmem.
Bir önceki paragrafın başında salgınla ilgili olumlu gelişme yok dedim ama olumsuz gelişme çok. İlk kez İngiltere’de görülen virüsün mutasyona uğramış hali birçok ülkeye yayıldı. Dünyaya da kısa bir süre içinde yayılması bekleniyor. Daha kötüsü felaketler yılı olarak adlandırdığımız 2020’yi unutturabilir 2021. Zira komplo teorisyenlerini dinleyecek olursak bu virüsün dışında yeni virüslerin dünyaya yayılacağı, su savaşlarının başlayacağı ve şimdiki gibi görünmeyen bir şekilde değil aleni bir şekilde 3. Dünya Savaşı'nın başlangıç fişeğinin yakılacağı bir yıl olabilir 2021.
İşte dünya bunlarla uğraşırken biz yine birbirimizle uğraşmaya devam ediyoruz. Yıla,yine sığ bir şekilde'Başörtüsü' tartışması ile girdik. İktidara gelme hayalini hala kurabilecek cesaretteki azgın azınlık yine başladı insanları başörtülü ve başörtüsüz diye yaftalamaya. Üzerine hem iktidar kanadından, hem muhalefetten fecaat üstüne fecaat açıklamalar geldi. Sonra bir baktık ki sırf algı üretmek için bir şantiye sahasında fotoğraf karesine giren yaklaşık 20 kişi içindeki sadece 2 başörtülüye baret taktırılmamış. Geri kalan erkek ya da kadın herkeste baret var ama bu iki başörtülü kadında yok. Yazmadı demeyin;Bu iki kadından birisi (bence kısa boylu, medyatik olan) ilk seçimde milletvekili olacak. Bu sığlıkla bu ülke vallahi iyi ayakta duruyor.
Hatırlıyor musunuz? İlkokulda bizlere şu öğretilmişti; Rahat nefes almak için oksijen dolu havayı burnunuzdan ciğerlerinize çekin ve karbondioksit dolu havayı ağzınızdan boşaltın. E! Sağlıklı bir şekilde nefes alıp oksijen gönderemiyoruz ki ciğerlerimize. İçimizden çıkan zehirli gaz tekrar ciğerlerimize gidiyor. Neden? Çünkü yüzümüzü ve ağzımızı maske ile kapatmak zorunda kalıyoruz. Anlaşılan o ki maskeden bu yıl da kurtulamayacağız. Bu da ilerleyen vadede daha fazla insanın solunumla ilgili sıkıntı yaşayacağının kanıtı.
Gördüğünüz gibi 2021’de de bir şey değişmeyecek.
Demek ki bir yerlerde yanlış yapıyoruz. Herkes, "Yeni yıldan beklentim" diyerek bir şeyler söylüyor, yazıyor, çiziyor ama neredeyse kimse o şeyi elde etmek için çaba gösterme zahmetinde bulunmuyor.
Şunu unutuyoruz; değişim önce kendimizden başlar. Biz kendimizi değiştirmezsek inanın hiçbir şey değişmeyecek. Siz değişin, hayatınızda nelerin değiştiğini göreceksiniz.
Haydi, gelin 2021 değişim yılı olsun.